28 Mayıs 2013 Salı

Ahzab Suresi 6. ayeti nasıl anlamalıyız? (Peygember eşlerinin tekrar evlenememesi hadisesi)




Ahzab Suresi 6. ayet, Ali Bulaç'tan mealen:
Peygamber, mü'minler için kendi nefislerinden daha evladır ve onun zevceleri de onların anneleridir. Rahim sahipleri (akrabalar) de, Allah'ın Kitabında birbirlerine öteki mü'minlerden ve muhacirlerden daha yakındır. Ancak dostlarınıza maruf üzere yapacaklarınız başka; bunlar Kitapta yazılmış bulunmaktadır.
Bu ayet, Kur'an-i Kerim'in evrensel niteliğine karşı kullanılmaktadır, o yüzden şüpheciler ya da art niyetli güruhlar tarafından keyfi olarak eklendiği iddia edilir ya da tarihin bir noktasında yerel bir ayet olarak mana taşır diye değerlendirilmeye çalışılmaktadır. 

Şahsen bunun tam tersini düşünmekteyim ve Kur'an'ın evrenselliğini sağlayan ayetlerden biri olduğunu düşünüyorum.

Şöyle ki; ayetlerden de haberdar edildiğimiz gibi, insan her an şaşar bir beşer konumdadır. Dolayısıyla insanlar hep hata yapmaya meyillidir, peygamberler için bu durum geçerli değildir, çünkü onlar doğrudan Allah'ın hükümlerini aktarıcı ve uygulayıcısı olduğundan, sıradan insanlar gibi hata yapamazlar, yapar gibi olsalar da anında Allah'ın müdahelesiyle karşılaşırlar. Bu konularla ilgili onlarca ayet vardır ama aynı güvence insanlar için verilmiyor, üstelik bu kişiler peygamberin en yakını olsalar da durum değişmiyor. Hal böyle olunca, bir yerde bir sınır konulması gerekiyor ve bu sınır da, peygamberin bırakacağı maddi ve manevi mirasın en uç ahlak ölçüsü içerisinde güvenceye alınmasıdır.

Şunu da unutmayalım, Yahudilerin ataları kendilerine gönderilmiş çoğu peygambere ahlak üzerinden onca iftira atmış ve bunlara  sonraki nesilleri inandırmaya çalıştırmışlardır. Ayrıca Yahudiler, kendilerine gönderilmiş peygamberleri öldürmeye varacak kadar şiddete meyletmişlerdir, bir kişiyi ahlak üzerinden mahkum etme imkanı bulup etkisiz hale getiren kişi, onu öldürmek ister mi? Demek ki, peygamberler önce iftiralara maruz kalmış ve etkileri kısıtlanmış, bu fırsatı bulamayanlar onları öldürmeye yeltenmiştir. Tevrat'te ve Tevrat'ın yanında kutsal kabul edilen metinlerde bu tür ahlak dışı iddiaların çoğu bulunmaktadır, aynı şekilde İsrailiyat'tan beslenen geleneksel İslam anlayışı içerisinde de o fikirlere meyl edenler vardır.
6/En'am Suresi 83. ayet:
Onların hepsi salihlerdendir.
Elimizden geldiğince geniş düşünürsek, peygamber eşlerini nikahlayan biri ister istemez maddi ya da manevi bir menfaat sağlayabilir. Ya da en zıt anlamda düşünürsek, peygamberin tüm manevi zenginliğini heba edebilirdi. Bilenler bilir, karı koca arasında pek sır kalmaz ve nerdeyse her şey tüm "çıplaklığı" ile paylaşılır, dolayısıyla bu tür ilişkiler her zaman olmadık iddialara hep gebe kalma olasılığındadır. Bugün bir takım Hadis rivayetleri ile sıkıntıda olan İslam dünyası, acaba bu yasak olmasaydı daha ne kadar sıkıntıda olurdu kim bilir?

Peygamber eşlerine getirilen tekrar evlilik yasağını en çok kâfirler (ateistler mi ne karın ağrısıysa işte onlar) eşeler, halbu ki ilgili ayette Allah, "peygamber, müminlere kendi nefslerinden daha yakındır" diye buyuruyor. Nefs ne ister? Güç, iktidar, haz, bencillik vs. gibi insani duyguları tatmak ister. Allah, peygamberi bu duygulardan aşırıp müminlere yakınlaştırır ve böylece kesin bir  sınır çizer, bu yüzden peygamber zevceleri insanlara haram kılınmıştır diyebiliriz.

Hz. Muhammed'in peygamberliği ile birlikte, devlet liderliği, önderliği gibi vasıflarını da unutmamalıyız. Mevcut tarih bilgimizle irdeleyebileceğimiz bir takım tarihi kişiliklerde de etik olarak hükümdar kadınlarının evlenmediğini görüyoruz, bazı evlilik yapanların nasıl devlet politikalarını alt üst ettiğini de görüyoruz. 

Yine tarih bilgimizle hatırlayalım, Dört Halife Devri'nde Hz. Ayşe'nin nasıl siyasi bir kimlik taşıdığını görmüyor muyuz? Şayet Hz. Ayşe yeni bir evlilik yapmış olsaydı, büyük bir ihtimalle bu evlilik nüfuzlu ya da etkin biriyle olurdu ve bu durumda Hz. Ayşe üzerinden takınılan siyaset çok daha baskın olurdu, ya da tam tersi. 

Bir de işin ahlaki boyutu var, günümüzde onca Hadis, üst düzey iftira boyutunda olsa da, varmış gibi kabul görüyor, bunların üstüne bir de peygamber eşinin yapacağı yeni nikah üzerine ya da yeni kocanın yapacağı ve doğrudan peygamberi ilgilendirecek onlarca rivayetle yüz yüze kalabilirdik. 

Velhasılıkelam, işin teknik boyutu yani Kur'an'ın ahlak kısmı akıl sahiplerini ilgilendirmekte ve akıl erdiremeyen güruh da her zaman olduğu gibi magazin kısmıyla ilgilenmekte olacağından bu ayet olaya kesin bir set çekmiştir.

En doğrusunu Allah bilir. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yönetici tarafından uygun bulunmayan yorumlar silinecektir.