Beyt-ül Kur'ân
İnsanlığın yeniden inşası için KUR'AN'a dönüş hareketi.
7 Eylül 2014 Pazar
31 Mayıs 2013 Cuma
Kur'ân-i Kerim'de Beyyine Kavramı ve Resul İlişkisi
Konu hakkındaki iddiayı anlayabilmek için, öncelikle "Kur'ân-i Kerim'de adı geçen Peygamberler (Nebi ve Resul Ayetleri)" başlıklı yazının okunması gereklidir.
Beyyine kavramı TDK'da şöyle tanımlanır;
1. Bir olayın doğruluğunu ortaya koyabilen yöntem.
2. Duruşma sırasında bir düşünceyi gerçekleştirmek için başvurulan belge, kanıt, tutanak, delil.
2. Duruşma sırasında bir düşünceyi gerçekleştirmek için başvurulan belge, kanıt, tutanak, delil.
Kuran-ı Kerim'de ise bir sure
adı olduğu gibi (98/Beyyine Suresi), başka surelerdeki bir çok ayetlerde
de geçen bir kavramdır, çoğunlukla da Resul'ler hakkındaki
açıklamalarda geçer.
Kuran-ı Kerim'de Resul (elçi)
olarak nitelenen kişilerin Beyyine'lerle (açık delil) beraber
geldikleri bir çok ayette bildirilmektedir. Bu da gösteriyor ki,
"resul" olduğu iddiasındaki kişi geldiği toplumda "beyyine" ile beraber
geldiği görülmektedir. Bu beyyine (açık delil) herhangi bir mucize,
ayet, inek, deve veya bunlar gibi toplumun açıkça görüp
algılayabileceği şeyler olabilecektir. Resul kavramının geçtiği bir çok
ayette beyyine kavramının da birlikte geçmesi bu delilleri bize
göstermektedir.
Etiketler:
✎KenanK'Şafak,
Ayet,
Beyyine,
Kavram,
Peygamber,
Resul,
Tüm Ayetler
28 Mayıs 2013 Salı
Ahzab Suresi 6. ayeti nasıl anlamalıyız? (Peygember eşlerinin tekrar evlenememesi hadisesi)
Ahzab Suresi 6. ayet, Ali Bulaç'tan mealen:Peygamber, mü'minler için kendi nefislerinden daha evladır ve onun zevceleri de onların anneleridir. Rahim sahipleri (akrabalar) de, Allah'ın Kitabında birbirlerine öteki mü'minlerden ve muhacirlerden daha yakındır. Ancak dostlarınıza maruf üzere yapacaklarınız başka; bunlar Kitapta yazılmış bulunmaktadır.
Bu ayet, Kur'an-i Kerim'in evrensel niteliğine karşı kullanılmaktadır, o yüzden şüpheciler ya da art niyetli güruhlar tarafından keyfi olarak eklendiği iddia edilir ya da tarihin bir noktasında yerel bir ayet olarak mana taşır diye değerlendirilmeye çalışılmaktadır.
Şahsen bunun tam tersini düşünmekteyim ve Kur'an'ın evrenselliğini sağlayan ayetlerden biri olduğunu düşünüyorum.
Etiketler:
✎KenanK'Şafak,
Ahlak,
Ayet,
İsrailiyat,
Peygamber,
Resulullah
25 Mayıs 2013 Cumartesi
Kur'an-ı Kerim'e Göre Hanif Kavramı
Kur'an-ı Kerim'de 12 farklı ayette geçen bir kavramdır ve Kur'an'a göre "tek ilah" manasına gelmektedir. Ehli Sünnet anlayışına göre ise "İslam'dan önceki tek tanrılı din anlayışı" (Monoteizm) olarak tanımlanır. Çoğu gelenekçi İslam anlayışına göre ise bu kavram Hz. İbrahim'in dini diye anlatılır, oysa ki tüm peygamberlerin
dini İslam'dır. Haniflik, müslüman olmadan önceki aşamadır diye düşünebiliriz, yani
öncelikle tüm putların yıkılmasını gerektiren aşamadır. Dolayısıyla
haniflik toplumsal değil, bireysel bir unsurdur, öyle ya kimin ne putu
vardır bilinmez (ya da neyi kendisine ilah edinmiş olduğunun bilinmemesi gibi). Müslümanlar ise ancak putlardan arınmış bir dünyada kendilerine yer
bulabilir ve her müslümanın öncelikli gayesi Allah'ın rızasını kazanacak
birer mümin olmaktır.
Müslümanlık öyle hazıra konulmuş, mirasla elde edilmiş bir ayrıcalık
değildir, olmamalıdır, olamaz da. Her müslüman, yetiştirdiği evlatlarını
önce hanif olmaya, sonra müslüman olmaya ve nihayetinde de mümin olması
için çaba sarfetmesi gerektiği yönünde eğitmesi çok daha olumlu bir
davranış olacaktır, belki ancak böylece bihaber değil, oldukça haberdar
bir nesil oluşacaktır.
23 Mayıs 2013 Perşembe
Kur'ân-i Kerim'de adı geçen Peygamberler (Nebi ve Resul Ayetleri)
Kur'ân-i Kerim'de övgüyle bahsedilen bir çok ismin genel olarak peygamber olduğu kabul edilir. Oysa ki peygamber kavramı farsçadır ve "haber getiren" manasındadır. Kur'ân'nın orijinal halinde ise peygamber diye meallendirilenlerin aslında ya "nebi" ya da "resul" olarak kullanıldığını görmekteyiz (nebi ya da resul diye anılmadığı halde peygamber diye meallendirilenler de var).
Kur'ân'da geçen nebi kavramı; arapçada "haberci/haber getiren" anlamındadır, tıpkı aynı anlama gelen farsçadaki peygamber sözcüğü gibi.
Geleneksel anlayışta nebi ile resul kavramlarının eş anlamlı olduğu söylenmektedir ama bu tam anlamıyla doğru değildir; lakin resul kavramının kelime manası da tam olarak "elçi" demektir.
Bu
çalışma, peygamber olarak bildiğimiz isimlerin nebi mi, resul mu, her
ikiside mi yoksa hiçbirinden mi zikredildiği üzerine yapılmıştır. İmanın
şartlarından biri olan "Peygamberlere İman" düsturuyla da önemli olduğunu düşünüyoruz.
Etiketler:
✎KenanK'Şafak,
Etimoloji (Sözcük Kökeni),
Kavram,
Kronoloji,
Nebi,
Peygamber,
Resul,
Tüm Ayetler
Yer:
Beyoğlu Beyoğlu
20 Mayıs 2013 Pazartesi
"Raina/Beni Güt" Demeyin "Unzurna/Beni Gözet" Deyin
Bakara Suresi'nin 104. ayetinde zikredilen iki farklı terimdir, ayetin meali incelendiğinde bu kavramların birbirine zıt olduğu görülmektedir. Bu iki terimin bir çok tefsir ve meallerle bize farklı aktarıldığı da görülmektedir, dolayısıyla bir kanıya varmak için etraflıca bir araştırma yapmak gerekir.
Önce pek tercih edilen meallerde nasıl geçtiğine bir bakalım:
Etiketler:
✎KenanK'Şafak,
Etimoloji (Sözcük Kökeni),
İsrailiyat,
Kavram,
Raina/Unzurna,
Sosyoloji
Yer:
İstanbul İstanbul
19 Mayıs 2013 Pazar
Kur'an-ı Anlamadan Okuyanlar, Camilerdeki Arapça Levhalarda Neler Yazdığından Haberiniz Var Mı?
Levlake
hadisi olarak bilinen "Sen olmasaydın, ey Habîbim, felekleri
(kâinatı) yaratmazdım" kudsî hadisi!" yani bu
uydurma/iftira söz İstanbul'un Beyoğlu ilçesindeki bir caminin
kıble kısmında bulunmakta ve insanlar ona doğru Namaz
kılmaktalar! burası Kasımpaşa
Camiikebir Camisi, sadece bu uyduma hadisle kalmamaktadır, bu
uydurmanın yanında Caminin duvarlarında (aşağıdaki Resimlerde
de göreceğiniz gibi) Ebubekir, Ömer, Osman, Ali isimleri
duvarlarda asılı duruyor, en önde kıble tarafında sağda Allah
yazısı, aynı hizada solda Muhammed yazısı var bunlar ne anlama
geliyor? Allah'a denk tutmak nasıl bir mantıktır ben anlayamıyorum
biri bunu izah edebilir mi?
Şüphe yok ki, mescitler yalnızca Allah'a aittir. Öyleyse, Allah ile beraber başka hiçbir şeye kulluk etmeyin/dua etmeyin, yalvarmayın! (Cin/18)
De ki: “Rabbim tevhidi emretti. Her secde ettiğinizde yüzlerinizi O'na çeviriniz ve dini yalnız Allah'a has kılarak, O'na yalvarınız. İlkin sizi yarattığı gibi yine O'na döneceksiniz.” (Araf/ 29)
Allah'la beraber başka bir ilah edinme ki kendini kınanmış ve bir başına bırakılmış olarak (sahipsiz) bulmayasın! (İsra/22)
Bunlar, Rabbinin sana vahiy yoluyla bildirdiği bazı hikmetlerdendir. Allah ile birlikte başka bir ilâh edinme! Sonra kınanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak cehenneme atılırsın. (İsra/39)
Allah'ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere yalvarandan daha sapık kim olabilir? Oysa onlar, bunların yalvardıklarından habersizdirler. (Ahkaf/5)
Etiketler:
✎RamazanKoyuncu,
Hadis,
İlah,
Kavram,
Kudsi Hadis,
Resulullah,
Şirk,
Tevhid
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)